1

TAKSİM MEYDANI

Taksim Meydanı, yaklaşık 200 yıldır Türkiye’de varlığını sürdüren üç düşünce ikliminin görünürlük kazandığı, kırılma yaşadığı ve birbirleriyle çatıştığı bir alan. Profesör Mete Tunçay, bu düşünce akımlarını İslamcı, Pozitivist-Batıcı ve Sosyalist olarak tanımlıyor. Taksim Meydanı’nı Türkiye tarihine damgasını vuran siyasi akımların “er meydanı” olarak niteleyeceksek, bu nitelemeye Türkiye’de siyasetin baş aktörlerinden “derin devleti” de katmamız gerekir. Nitekim Atatürk Kültür Merkezi yangınından 1 Mayıs 1977 katliamına, Taksim Meydanı’nda yaşanan, derin devletin de başrolde olduğu vukuat az değil.

Meydan, bu akımların merkezi belirleme ve diğerlerini merkezden atma çabalarının bir küçük sembolü olarak da addedilebilir. Bu kitabın yazıldığı günler itibariyle, Taksim Meydanı’nda Gezi olayları sonrası başlatılan yeniden düzenlemenin bir çehre değişikliği olmadığı artık aşikâr. Meydanın bir ucunda 29 Ekim 1946’da yapımına başlanan Atatürk Kültür Merkezi yıkılıp yok olurken, tam karşısında inşasına başlanan ve meydanı hâkimiyeti altına alan Taksim Camii de gün be gün yükselmekte. Cami, Cumhuriyet Türkiyesi’nin ilk anıtı olan Taksim Anıtı’nı da gölgeliyor. Ayrıca Gezi olaylarının bu coğrafyadaki “ilk irticai ayaklanma” kabul edilen 31 Mart Vakası sırasında isyancıların sığındığı ve top ateşiyle bir kısmı tahrip edilen Topçu Kışlası’nın, Cumhuriyet döneminin ilk parkı olan “korunması gerekli kültür varlığı” Gezi Parkı’nın bulunduğu yere yeniden inşa edilmesi kararıyla başladığını hatırlamak şart. Topçu Kışlası’nın ve ardından Gezi Parkı’nın bu alandaki Ermeni Mezarlığı’nın üstüne inşa edildiğini de…

13 Nisan 1909’da (ya da Rumi takvime göre 31 Mart 1325’te) II. Meşrutiyet’in ilanına karşı başlatılan ve “Batılılaşmaya” karşı ilk ayaklanma olan 31 Mart Vakası, 13 gün sürdü ve İttihat ve Terakki’nin Selanik’ten getirdiği Hareket Ordusu sayesinde bastırıldı. Ayaklanma sırasında Topçu Kışlası’na sığınan isyancılar kışla bombalanarak teslim alındı. 1940’ta tamamen yıkılan ve bugün yeniden inşa edilmek istenen Topçu Kışlası, o Topçu Kışlası. Hoş zamanın ruhuna uygun şekilde bir alışveriş merkezi olarak düzenlenmek isteniyor, o başka!

Bu döngü belki de bu coğrafyada İslamcı ve Batıcı akımların hesaplaşmasının bir türlü nihayetlenmemesinden de kaynaklıyor ve Taksim Meydanı, bir yandan Türkiye Cumhuriyeti tarihine bir yandan da yukarıda sayılan üç akımın darbeli, çatışmalı, uzlaşmalı tarihine tanıklık etmeye devam ediyor.